BİZ KİMİZ?

HEDEF KİTLEYE YÖNELİK, ÖLÇÜLEBİLİR İLETİŞİMİN ARTAN CAZİBESİ...

HEDEF KİTLEYE YÖNELİK, ÖLÇÜLEBİLİR İLETİŞİMİN ARTAN CAZİBESİ...


2008’de yaptığım bir buçuk aylık Amerika seyahatimizde diş macunu, kahve, çikolata gibi çeşitli ürünlerin tanıtım amacıyla otel odalarına bırakıldığını görmüş, bu uygulamadan çok etkilenmiştim. Otel odasında keyifli bir ortamda marka ile baş başa kalarak deneyim yaşamak marka algımı oldukça yükseltmiş ve kendimi özel hissettirmişti. Döndükten sonra böyle bir çalışma " Türkiye’de neden yapılmasın?"diye düşündüm. İsmini otellerin en fazla kullanılan ortak alanı olan lobilerden alan Lobby Network’ün doğuş hikayesi de bu şekilde başladı. Sonrasında otel odalarını Türkiye’de mecralaştırmak üzerine çalışmalara başlayınca gördük ki markaların direkt hedef kitlelerine ulaşmaları için çok doğru ve alternatif bir mecra yaratmaya başlamıştık.

Unilever, P&G, Ülker, Coca Cola gibi birçok markayla otel odalarında ürün yerleştirme üzerine çalıştık. Halen de artarak devam eden çalışmalarımız sırasında gördük ki oteller, tüketicilerin ikinci evi gibiydi ve aslında otel odalarına girerken tüketicilerin evlerine girmiş gibi oluyorduk.

Otel mecrasının en önemli avantajı, avm, sokak gibi diğer mecralarda özellikle şampuan, vücut jeli, diş macunu gibi ürünler dağıttığınızda, insanlar çantalarına atıyorlar ve onları denemeleri birkaç günü, bir haftayı, hatta bazen unuttukları için bir ayı bile bulabiliyorken otel odalarında anında deneyebilmeleri… Otel odalarında genellikle otellerin kendi markasız ürünlerine alışkın olan ve çoğunlukla da bu ürünleri kullanmayı tercih etmeyen tüketiciler, markalı ürünlerle karşılaştıklarında bunları denemek istiyorlar.

Kışlık oteller, yazlık oteller, business oteller, yabancı turist otelleri, türk otelleri şeklinde segmente edebildiğimiz, kadın erkek ayrımı yapabildiğimiz bir hale getirdiğimiz ve şu anda 600’ü aşkın otelde yüzbinlerce otel misafirine ulaşabildiğimiz devasa bir mecra yaratacağımızı, markaların da bu networke bu denli büyük ilgi göstereceğini işe başlarken biz de hayal etmiyorduk doğrusu...

Gün geçtikçe markaların hedef kitlelerine doğru yerde doğru zamanda ulaşma isteği ve bu isteğin olabildiğince uygun bütçeler ve kısa zamanda hızlı bir şekilde yapılabilme isteğinin arttığını gördüğümüzde otel mecrasının yanına farklı mecraların da eklenmesi gerektiğine karar verdik. Bu konuda yaptığımız araştırmalarda markaların en çok beyaz yakalılara, spor yapan A,B grubu tüketicilere, çocuklu annelere, yeni doğum yapmış annelere, ev kadınlarına ulaşmak istediğini saptadık.

Markaların her zaman tüketicilerine doğru mesajı vermesi ve kendini anlatması ancak hedef kitleye anlamlı çağrışımlar yapan mesajların iletilmesiyle mümkün olduğundan, 2013 başlarına geldiğimizde, otel mecrasındaki 3 senelik bilgi birikimimizi ve operasyon gücümüzü başka mecralara nasıl ulaştırabiliriz diye düşünmeye başladık. Çünkü Türkiye’de giderek markaların hedef kitleye yönelik, ölçülebilir iletişimin artan cazibesini önemsediğini gördük. Üstelik markalar çok fazla bütçe ayırmadan direkt hedef kitlelerine ulaşarak ürünlerini deneyimletmek istiyordu. Gelişen pazarlama dünyasında özel mecralarda bire bir hedef kitlenize ulaşmanız ve markanızı keyifli bir ortamda uygun birim maliyetlerde deneyimletmeniz önem kazanmaktaydı.

Bu bilgilerden hareketle otel mecrasının yanına farklı özel mecralar eklemeye başladık. Şu anda markalara Türkiye genelinde 15 farklı kanalda tüketicilere yönelik kuru sampling (ürün deneyimletme) yapabilecekleri mecralar sunuyoruz.

Alışılageldiği gibi plazalarda stand kurup sampling yaptığınızda, kapıda herkese ürünü verebiliyorsunuz fakat bu yolla konuyla çok alakasız insanlara da gidebiliyorsunuz. Buna karşılık beyaz yakalılara ulaşmak isteyen markalar için biz uygulamayı plaza samplinginin ötesine götürerek işyerlerinde doğrudan beyaz yakalıların masalarına gitme şeklinde yaptık ve şu anda yüzü aşkın şirkette Arçelik, Bosch, Borusan, Toyota gibi birçok ulusal ve uluslararası firmaya hizmet verir hale geldik.

Bunun yanına spor salonlarını ve hastaneleri ekledik. 2013’ten bu yana 7 büyük şehirde, 67 hastanede hemşirelerin birebir annelere bebek bezi vermelerini sağlıyoruz.

İlk 3 sene Huggies hastane networkümüzü kullandı, Huggies Türkiye’deki fabrikasını kapattıktan sonra Molfix networkümüzü satın aldı ve şu anda 1 senelik anlaşma üzerinden Molfix ile çalışıyoruz.

Hastane mecrası bu tarz markalar için çok değerli, çünkü yeni doğum yapmış bir anneye hemşire aracılığıyla bebek bezi vererek markamızın ilk kullanılan ürün olmasını sağlıyoruz.

Spor salonları da birebir deneme yapılabilen başka bir mecra. Dolaplara şampuan, duş jeli ya da diyet ürün koyduğunuzda spor salonlarındaki tüketiciler bu ürünleri anında deneyebiliyorlar.

Bunun dışında kuaförler, özel ana okulları, temizlik şirketleri gibi birçok mecrada birebir hedef kitle odaklı ürün deneyimi yaşatabiliyoruz.

15 farklı mecrada 750.000’den fazla tekil erişim kapasitesi ile markalara sample ürün dağıtımı konusunda sunduğumuz network hizmeti, Lobby’i bu alanın öncü ajansı haline getirdi. O kadar ki, markaların dışında bir çok medya satın alma ajansı ve event ajansı da hazır biçimde sunduğumuz networkler ve uygun bütçeler nedeniyle müşterilerine sundukları projelerde bizim mecralarımızı kullanıyorlar.